Furkan

Adı Furkan.
18 Yaşında.
Instagram’da paylaştığı notların ardından intihar etti.
Furkan Celep’in ölümü sosyal medyada en çok konuşulan haberler arasında yer aldı.
Paylaşımları yaparken içki veya uyuşturucu etkisi altında olmadığını belirten Furkan geride vicdan sahibi her insanın yüreğini yakan notlar bıraktı…
Sosyal medya hesabında sevgiye olan açlığını vurgulamış. Maçka’da teröristlerin saklandığı yeri güvenlik güçlerine gösterirken şehit düşen 15 yaşındaki Eren’de sosyal medya hesabında “Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın” diyerek sitem etmişti. İlgiye, sevgiye, samimiyete olan özlemin özeti olan paylaşım ile…
Furkan, sosyal medya hesaplarında ders niteliğindeki son sözlerini paylaşmış.
“Kendimi geliştirmek için spora gittim, yabancı dil öğrenmeye çalıştım. Herkese ve her şeye karşı merhametli oldum. Karıncayı bile ezmemeye özen gösterdim. Evde bir arı veya böcek olsa bile onu öldürmek yerine bardakla alıp özgür bıraktım, yemekten arta kalanları çatıya kuşların aç kalmaması için attım.
Zorbalıktan kaçındım, kimseye bulaşmadım, zorda kalanlara yardım ettim. Paraya ihtiyacı olana para, ilgiye ihtiyacı olana ilgi verdim. Hayvanları sevdim, onlara ilgi gösterdim, besledim. Doğayı kirletmemeye çalıştım. Uzayı, doğayı, ormanları, gökyüzünü ve hayvanlar için plastiklerimi çöpe atmak yerine istifleyip geri dönüşüme atmaya çalıştım. Daha iyi bir dünya için elimden geleni yaptım. Bir araba, bir ev veya herhangi bir şey uğruna yıllarını harcamak istemiyorum, her şeyi arkada bırakıp gitmenin mantıklı olduğunu, gökyüzünde huzur bulacağımı düşünüyorum.” diyerek canına kıyıyor Furkan.
Furkan’ın dayısı Orhan C., yeğeninin İzmir’deki bir genç kızın intiharından çok etkilendiğini, yaşamına son vermeden önce genç kızın sosyal medya hesabına mesaj attığını söylüyor.
Furkan maalesef intihar etti, gökyüzünde aradığı rahat ve huzuru bulabildi mi yoksa en büyük pişmanlığı mı yaşıyor bilemiyoruz…
Bildiğim bir şey var ki Furkan’ı sevenler intihar edeceğini bilseydi, sevgilerini fazlasıyla hissettirir, dışa vurulardı, Tüm acılara ve sorunlara rağmen mücadele etmenin, yaşama değer vermenin yolunu gösterirlerdi ama geçti. On binlerce sosyal medya paylaşımı, tanımasalar bile Furkan’a sevgisini dile getirmenin bir biçimi değil mi ama geçti.
En büyük kusurumuz geçiştirmelerimiz değil mi, geçmişe olan hayıflanmalarımız, pişmanlıklarımız, yanı başımızda yaşanan mutsuzlukların farkında olamayışımız değil mi?
Furkan’ında işaret ettiği gibi bir ev ve arabaya bağlanan bir ömür ziyan, maddeye tutsaklık, manaya maneviyata uzaklık değil mi?
Maneviyattan, değerlerimizden uzaklaştıkça yalnızlaşıyoruz, her geçen gün içe kapanıyor, içimizde kopan fırtınaları paylaşmıyoruz.
Furkan ismi, hakkı batıldan ayırma, anlamında kullanılmıştır Kur’an-ı Kerim’de ve bir surenin ismidir.
Furkan biliyor muydu hak nedir batıl nedir?
Ya intiharın hükmünü?
Bilseydi yapar mıydı, intihar eder miydi?
Bilenlere gitse içini açsa, yalnızlığını giderecek bir imam, bir esnaf, bir dernek başkanı, bir hoca var mıydı etrafında?
Ya sorumluluk sahiplerinin dikkatini çekiyor mu Furkanların düştüğü boşluk?
Gençlerimiz neden anlamsız buluyor bu hayatı?
Onların dünyalarına neden giremiyoruz?
Gençlik ve Spor bakanlığı müdürlükleri, Diyanet İşleri Başkanlığı, dernekler, vakıflar cemaatler, tarikatlar…
Hizmet iddiası ile ortaya çıkan kamu kurumları STK’lar neden sadra şifa olamıyor?
Farkında mısınız büyüğü küçüğü, dindarı kindarı hep birlikte madden can çekişiyor, manen ölüyoruz.
Eğitim sistemimizi geleceğe dönük bir biçimde radikal bir biçimde yenilemeli, iyi eğitim almış ve istihdamda yer alan bir genç nüfusun geleceğe umut ile bakabilmesinin temel koşullarını yeniden oluşturmak zorundayız, fazla vaktimiz yok.
Başta siyasiler olmak üzere, ilgili kamu kurumları STK’lar sorumluluk sahibi herkese büyük görev düşüyor…